Cinsel Arzular ve Ahlak
"18. yy filozofu Immanuel Kant, insanoğlunun kötü olmaya meyilli olduğuna inanmıştır. Yalnız Kant, bunu söylerken, ellerini öldüreceğine inandığı bir düşman üzerinde gezdirirken neşe ile kahkaha atan bir adamı temel almamıştır. O, bu fikrinde, temel insan güdülerinde dahi yapmamız gereken şeyler yerine istediğimiz şeyleri yapmaya karşı koyamamamızı, yani görev ve ödevlerimiz üzerine arzularımızın seslerini önemsememizi kastetmiştir. Kant için, ahlak bu boşluğu kapatan ve bizi arzulayıcı benliklerimizden uzak tutan değerdi. Arzular konu olunca cinsellik hiçbir zaman uzakta olamaz. Kant, üstü örtülü bir şekilde cinselliğin olağanüstü gücünü ve cinselliğin bizi kolayca doğrudan uzaklaştırma kabiliyetini kabul etmiştir. O, cinselliğin ahlaki açıdan istimlak edilebileceğini iddia etmiştir; çünkü o, tutkunun, cinsel olarak arzuladığımız kişilerin vücuduna odaklandığını ve yalnızca organlarla sınırlı kalmadığını, dolayısıyla o kişileri basit nesnelere indirgediğini düşünmüştür. Bu