The Ride

"Dünya, lunaparktaki bir oyuncak gibidir. Binmeyi seçtiğinde onun gerçek olduğunu düşünürsün, çünkü aklımızın gücü bunu gerektirir. Bu sürüş yukarı ve aşağı, döne döne gider. İnişleri ve çıkışları vardır, parlak, renkli ve gürültülüdür. Bir süre için eğlenceli gelir. Fakat bu oyuncakta fazla zaman geçirmiş bazı insanlar bir süre sonra sorgulamaya başlar; "Bu gerçek mi? Yoksa bu sadece bir gezinti mi?". Olayı hatırlayan diğer insanlar ise gelip derler ki "Hey, endişelenme, korkma, bu sadece bir sürüş.". VE, biz bu insanları öldürürüz...

"Susturun şunu! Bu oyuncağa fazlasıyla yatırım yaptık! Susturun şu adamı! Endişeden kırışan şu alnıma iyi bak, banka hesabımın bakiyesine iyi bak, aileme iyi bak. Bu; gerçek olmak zorunda!"


Fark ettiniz mi bilmiyorum, ama biz hep o iyi insanları öldürürüz. Ve o "şeytan"ların aramızda dolaşmasına izin veririz. Ama bunların hiçbiri bir önem ifade etmiyor, çünkü bu sadece bir sürüş. Ve biz bunu istediğimiz herhangi bir anda değiştirebiliriz. Sadece bir seçim meselesi. Yorulma yok, çalışma yok, iş yok, para biriktirme yok. Sadece basit bir seçim, sevgi ve korku arasında. Korkunun gözleri senden daha sağlam kilitler almanı ister; silahlar almanı ve kendini izole etmeni. Ama sevginin gözleri, bunlar yerine, hepimizi bir olarak görür. Dünya'yı değiştirmek için yapabileceğimiz bir şey, şimdi, daha iyi bir sürüş için. Savunma ve silahlar için harcadığımız tüm parayı alıp Dünya'nın fakir kesimini besleyip, giydirip, eğitebiliriz, ki bu para yeter de artar bile, bir tek insanı bile hariç tutmadan. Böylece uzayı ve etrafımızı keşfedebiliriz, beraberce, sonsuza dek, barış içinde."


--Bill Hicks, Revelations.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Newton'un Felsefesi

Cinsel Arzular ve Ahlak

Parabol